İşi Gücü Yok Bu Yabancılarında New York Magazine'de yer alan, gökdelen
tarımcılığı hakkındaki bu
büyüleyici makaleyi gördüğümde, daha genç
ve bilgisayar delisi olduğum,
bilgisayarımda akşamlara kadar SimCity
2000 oyununu oynadığım zamanlar
aklıma geldi. Bu oyunun sonlarına
doğru; kendi kendini sürdürebilir,
kompleks yapı içinde yaşayan
insanlar için yiyecek, su ve enerji
sağlayabilen, harika bir bina
olan 'Arcology' adlı binayı
yapabiliyordunuz. Ve şunu söylemekten o
kadar memnunum ki, bugünlerde
gerçekliği yenmeniz gerçekten oldukça
zor bir hale geldi.
Gökdelen tarlalarını oluşturmak için gerekli
olan malzemeler, zaten uzun
süredir insanoğlunun sahip olduğu
malzemelerdir. Ayrıca, her geçen gün
artan şehir nüfusları ve
yiyecek için artan talepler, gökdelen
tarımcılığının gerçeğe
dönüştüğü günleri, oldukça yakın bir zamana
taşıyor.
The New York
Magazine'deki makale, Columbia Üniversitesinde çevre
bilimleri ve
mikrobiyoloji profesörü olan, Dr. Dickson Despommier'ın
çalışmalarını
açıklıyor. Dr. Dickson Despommier, daha öncede bir çok kez
bahsedildiği gibi, şehirlerde tarımcılığın yapılabileceği bölgeler
oluşturma
denemeleri hakkında ve bu tarımcılık faaliyetlerinin, şimdiye
kadar
hasar verdiği Dünya'nın bir çok eko sisteminin, yeniden kendini
toplaması
ve kurtarılmasını sağlayacak olan, dikey tarımcılık konsepti
hakkında
konuşuyor. Bu tarzdaki konseptler, gerçekten önemli
çalışmalardır.
Dr. Dickson Despommier'ın da değindiği gibi, 2050 yılına
ulaşıldığında
Dünya'nın nüfusunu doyurabilmek için, Brezilya
büyüklüğünde yeni
bir tarım alanına ihtiyaç duyulacaktır. Bu da, zaten
var olan tarım
alanların genişliğinden dolayı, böyle bir alanı
oluşturabilmenin
imkansız olduğunu fark etmemizi ve bu sayede, yiyecek
üretebilmek
için yeni tarımcılık alanları oluşturma fikirleri, üretmemiz
gerektiğini ortaya çıkarıyor.
Bu gökyüzü tarlasının konsept
tasarımı, bu makale için hazırlandı. Bu
konsept tasarımda, hangi
yiyeceğin nasıl yetişeceğini, bunlar için
gereken süreçleri ve bu
tarz bir binanın çalışması için, nasıl sistemler
gerektiğini
gösteriyor. Oldukça detaylı olarak sunumu yapılan bu
tasarım, dikey
gökyüzü tarlasının enerjisini elde edebilmek için, güneş
enerjisinden
ve rüzgar enerjisinden yararlanacağını, ayrıca yağmur suyu
toplama
sistemleri, atık su artıma sistemleri ve bunların yanında,
tercihe
bağlı olarak biyo yakıtla çalışabilen, bir enerji üretim sistemi
içereceğini gösteriyor. Teklif edilen bu tasarımda, toplanmak için
yeterli
olgunluğa ulaşan mahsulleri fark edip seçen, otomatik bir
sistemin
de bulunması planlanıyor.
Kendi yerel alanımızda yetişen
yiyeceklerin tüketilmesi konusundaki
önem, şehrin içinde tarımcılık
alanları oluşturabilmenin önemini ve
gökdelen tarımcılığı yönteminin
de, takip edilmeye değer bir yöntem
olduğunu gösteriyor. Umarız en
yakın zamanda, bu tarz konseptleri
denemeye karar veren kişiler
ortaya çıkar.
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]